İçeriğe geç

Devinimsel davranış ne demek ?

Devinimsel Davranış Ne Demek? Toplumsal Cinsiyet, Çeşitlilik ve Sosyal Adalet Perspektifinden İnceleme

İstanbul’da her gün karşılaştığımız pek çok insan, farklı toplumsal katmanlardan, farklı kültürel arka planlardan geliyor. Toplu taşımalarda, sokaklarda, iş yerlerinde her biri kendine özgü bir davranış sergiliyor. “Devinimsel davranış” terimi, çoğu zaman gündelik dilde pek de sık kullanılmasa da, aslında hayatın tam merkezinde yer alan bir kavram. Peki, devinimsel davranış ne demek? Toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet açısından bu kavramı nasıl ele alabiliriz? Günlük yaşantımızda bu kavramın toplumsal etkilerini nasıl gözlemleyebiliriz?

Devinimsel Davranış Nedir?

Devinimsel davranış, bir bireyin fiziksel hareketlerini, beden diliyle ortaya koyduğu eylemleri ifade eder. Bu, bir kişinin hareketleri, duruşu, yürüme şekli, tepkileri ve diğer bedensel davranışlarını kapsar. Bu kavram, psikoloji, sosyoloji ve biyoloji gibi farklı alanlarda önemli bir yer tutar. Çünkü insan davranışlarının büyük bir kısmı devinimsel davranışlarla şekillenir ve bu davranışlar, genellikle bir kişinin duygusal durumu, toplumsal bağlamı ve kültürel geçmişi ile bağlantılıdır.

Toplumsal Cinsiyet ve Devinimsel Davranış

Toplumsal cinsiyet, insanların davranışlarını ve toplumsal normlara nasıl tepki verdiklerini belirleyen önemli bir faktördür. İstanbul sokaklarında sıkça karşılaştığım sahnelerden biri, kadınların toplu taşımada veya kalabalık yerlerde genellikle daha temkinli hareket etmeleridir. Bu, kadınların fiziksel güvenlik endişeleriyle şekillenen bir devinimsel davranış biçimidir. Kadınlar, çevresindeki erkek egemen alanlarda, daha dikkatli bir şekilde yürür ve bazen kollarını sarmak, kucaklamak gibi daha küçük hareketlerle kendilerini korumaya çalışırlar.

Buna karşın, erkeklerin devinimsel davranışları genellikle daha yaygın ve geniş hareketlerle ifade bulur. Kadınların daha sınırlı hareket etmeleri, toplumsal cinsiyetin dayattığı “nazik” ve “zarif” olma beklentileriyle şekillenir. Bu durum, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin bir yansımasıdır ve kadınların toplum içinde nasıl davranmaları gerektiğine dair baskıların bir göstergesidir. Bu tür gözlemler, toplumsal cinsiyetin devinimsel davranışları ne şekilde etkileyebileceğini ve bireylerin kendi bedenlerini ve hareketlerini nasıl algıladıklarını anlamamıza yardımcı olur.

Çeşitlilik ve Devinimsel Davranış

Devinimsel davranışlar, aynı zamanda bireylerin etnik kökenlerine, kültürel geçmişlerine ve sosyal statülerine göre de şekillenir. İstanbul gibi kozmopolit bir şehirde, farklı kültürlerden gelen insanlar arasında devinimsel davranışlar oldukça çeşitlidir. Örneğin, bir grup genç, rahatça yürürken, başka bir grup daha muhafazakar bir tavırla, dikkatli adımlarla ilerler. Bu, kültürel farklılıkların devinimsel davranışlara nasıl yansıdığını gösterir.

Farklı toplumsal gruplar, özellikle düşük gelirli ya da dezavantajlı gruptan gelen insanlar, yaşadıkları çevrede daha savunmacı bir şekilde hareket edebilirler. Her hareketi dikkatli ve kontrollü yapmak, toplumdaki varlıklarını daha görünür hale getirmemek için bir strateji olabilir. Çeşitlilik, bireylerin kendilerini nasıl ifade ettiğini ve çevrelerine nasıl tepki verdiklerini etkileyen önemli bir faktördür. Kimi zaman bu, bir kimlik meselesine de dönüşebilir.

Sosyal Adalet ve Devinimsel Davranış

Sosyal adalet perspektifinden bakıldığında, devinimsel davranışların toplumsal eşitsizlikleri nasıl pekiştirdiği de önemli bir tartışma konusudur. Örneğin, bir kişi yüksek gelirli, eğitimli bir birey olarak çevresine daha rahat ve özgüvenli bir şekilde hareket edebilirken, düşük gelirli ve azınlık bir birey, çevresindeki güvensizlik ve ayrımcılık nedeniyle daha ketum ve dikkatli hareket edebilir. Bu durum, sosyal adaletin nasıl işlediğiyle doğrudan ilgilidir.

Sosyal adaletin savunucuları, devinimsel davranışların, bireylerin sosyal statülerine göre şekillenmesinin, eşitsizlikleri derinleştirdiğini savunurlar. Bir kişinin toplumda nasıl hareket ettiğine, hangi davranışları sergilediğine bakıldığında, bu davranışların genellikle o kişinin toplumsal sınıfına, etnik kökenine, yaşadığı mahalleye ve hatta cinsiyetine bağlı olduğu görülür. Bu da toplumsal adaletin, bazen bedenin dışa vurduğu davranışlar üzerinden de test edildiği bir alan yaratır.

Günlük Hayattan Örnekler

Bir sabah, toplu taşımada karşılaştığım bir sahne aklıma geliyor. Yaşlı bir kadın, oturacak yer bulamayınca ayakta durmak zorunda kaldı. Beden dili gerildi ve hareketleri dikkatliydi. Ne kadar da savunmasız görünüyor, diye düşünürken, genç bir adam hızlı adımlarla yanından geçti. Farklı yaş gruplarının ve toplumsal cinsiyetlerin devinimsel davranışlarını nasıl etkilediğini gözlemlemek oldukça öğretici oluyor.

Bir başka örnekte, iş yerindeki bir toplantıya katılan kadınların daha az hareketli ve daha sessiz olduklarını gözlemledim. Duruşları genellikle “yerinde durmaya” yönelikti. Erkek çalışanlar ise daha çok jestler ve mimiklerle kendilerini ifade ediyordu. Bu, toplumsal cinsiyetin sadece bir toplumsal rol olmanın ötesinde, davranışları şekillendiren bir norm olduğunu gösteriyor.

Sonuç

Devinimsel davranış, sadece biyolojik bir süreç değil; aynı zamanda toplumsal bir yapıdır. Toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet perspektifinden bakıldığında, devinimsel davranışlar insanların toplumla ilişkilerinde ne kadar önemli bir rol oynadığını gösterir. Bu davranışlar, bir kişinin dünyaya nasıl tepki verdiğini ve toplumun o kişiyi nasıl gördüğünü doğrudan etkiler. Gözlemlerim, devinimsel davranışların toplumsal eşitsizlikleri nasıl yansıttığını ve pekiştirdiğini anlamama yardımcı oldu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Hipercasino şişli escort
Sitemap
elexbet güncel