Kalecik Kalesi Kim Tarafından Yapılmıştır? Tarihsel ve Akademik Bir İnceleme
Tarihçi gözlüğüyle baktığımda, bir yapının kim tarafından ve ne amaçla inşa edildiğini sormak; aslında yerleşimin, bölgenin ve toplumsal değişimin hikâyesini anlamak demektir. Ankara’nın kuzey‑doğusunda yer alan Kalecik Kalesi bu bakımdan sıradan bir kaleden çok daha fazlasını saklıyor. Bu yazıda, kalenin yapımına ilişkin verileri, tarihsel süreci, kırılma noktalarını ve günümüzdeki akademik tartışmaları ele alacağız.
İnşa Edilme Süreci ve Erken Dönemler
Kalecik Kalesi’nin ilk kez kim tarafından inşa edildiği kesin olarak bilinmiyor. İlçe resmi kaynakları, kalenin M.Ö. 275 civarında Galatlar tarafından yapılmaya başlandığını belirtmektedir. ([Kalecik Belediyesi][1]) Bu dönemde Galatlar, Balkanlardan Anadolu’ya göç etmiş, özellikle Galatya bölgesinde yerleşmişlerdi. Kalenin Romalılar döneminde onarıldığına dair bilgiler de mevcuttur. ([flt.com.tr][2])
Dolayısıyla kale kimliği bakımından “Galat başlangıçlı, Roma‑onarımlı” bir yapıdır denebilir.
Mimari açıdan ise bu tür geçiş dönemli kaleler genellikle güçlü bir kayalık üzerine kurulmuş, savunma amacıyla inşa edilmiş ve zaman içinde farklı uygarlıklar tarafından kullanılmıştır. Kalecik Kalesi için de 150‑160 metre yüksekliğiyle bir sarp kayalık üzerinde konumlandığı ifade edilmektedir. ([Kalecik Belediyesi][1]) Bu da bize, seçim kriterinin askeri ve coğrafi olduğuna dair ipucu verir.
Kırılma Noktaları: Kullanım ve Hakimiyet Değişimleri
Tarihte kaleler yalnızca başlatma aşamasına sahip değildir; kullanım, onarım, el değiştirme süreçleriyle de kimlik kazanır. Kalecik Kalesi için de bu geçerlidir:
– Roma ve Bizans dönemlerinde kalenin askeri amaçla kullanıldığı, surlarının onarıldığı bilinmektedir. ([HABER ANKARA][3])
– Türklerin Anadolu’ya geçişiyle birlikte, 1070’li yıllarda bölge hakimiyeti değişmiş ve kalenin de kontrolü bir kırılma yaşamıştır. Resmî district tarihçesi 1075 yılından sonra Selçuklu Devleti’nin bölgeye hakim olduğunu belirtmektedir. ([kalecik.gov.tr][4])
– Daha sonra bölgeye hâkim olan beylikler, ardından Yıldırım Beyazıt zamanında Osmanlı İmparatorluğu tarafından tekrar alınmıştır. ([Vikipedi][5])
Bu değişimler kalenin sadece “kim yaptı” değil, “kim kullandı, ne için kullandı” sorularını da gündeme getirir.
Akademik Tartışmalar ve Belirsizlikler
Kalecik Kalesi üzerine yapılan akademik değerlendirmelerde şu başlıklar dikkat çekiyor:
1. Yapım tarihi ve kurucusu belirsizliği: Kalenin kitabesi olmaması nedeniyle kesin tarih ve kurucuya değinen belgeler yoktur. Resmî kaynaklar da bunu kabul ediyor: “kim tarafından ve hangi tarihte yapıldığı belli değil” ifadesi yer alıyor. ([Kalecik Belediyesi][1])
2. Galat mı, Bizans mı? Bazı yayınlar kaleyi Galatlar döneminde (M.Ö. 279–275) inşa edilmiş olarak değerlendirirken, mimari izler veya yapı tekniği açısından Bizans ya da sonrasına işaret edildiği de görülüyor. ([Ekşi Sözlük][6]) Bu çelişki, kazı eksikliği ve literatürdeki farklı değerlendirmelerden kaynaklanıyor.
3. Koruma durumu ve araştırma ihtiyaçları: Kalecik Kalesi’nin günümüze kalan kısmının çok az olduğu, surlarının yıkıldığı ve yapının yoğun bir restorasyon/araştırma gereksinimi taşıdığı belirtilmiş. ([HABER ANKARA][3]) Bu durum akademisyenlerin hem belge hem de arkeolojik açıdan dikkatini çekmiş durumda.
Günümüzle Paralellik: Miras, Koruma ve Kimlik
Bugün Kalecik Kalesi sadece bir turistik yapı değil; aynı zamanda bölgenin tarihsel kimliğini taşıyan bir “miras alanı”dır. Kalenin hangi uygarlık tarafından başlatıldığı, hangi dönemde en çok kullanıldığı soruları cevap ararken, toplumun ortak belleğinde bir köprü kurulur: geçmişin savunma amacıyla inşa ettiği yapı, bugünün kültürel kimliğini besler.
Yerel düzeyde bu yapı için yapılan çalışmalar, turizm–yerel kalkınma bağlantılarını da gündeme getiriyor. Kalenin, bölge halkı açısından “bizimkisi” olma hali, hem geçmişle kurulan bağın hem de geleceğe yönelik koruma bilincinin parçasıdır. Akademik belirsizlikler olsa da, bu yapı bir “yer belleği” unsuru haline gelmiştir.
Sonuç olarak, Kalecik Kalesi’nin ilk yapılandırılması muhtemelen Galatlar dönemine, ardından Roma/Bizans onarımlarına dayanmaktadır. Ancak tam anlamıyla “kim yaptı?” sorusunun kesin yanıtı mevcut belgelerle verilemiyor. Bu belirsizlik, kale üzerine yapılan her yeni araştırmanın değerini artırıyor. Kalenin güncel durumu ve gelecek vizyonu bakımından da bölge halkı ve akademi arasında anlamlı bir köprü kurulmuş durumda.
[1]: “Kalecik Kalesi | T.C. Kalecik Belediyesi Resmi İnternet Sitesi”
[2]: “Ankara Kalecik Kalesi Kim Tarafından Yapılmıştır”
[3]: “Ankara’nın tarihe yenilen kalesi: Kimlerin yaptığı bilinmiyor”
[4]: “Kalecik Kaymakamlığı – Ankara Valiliği Kalecik Kaymakamlığı – İlçemizin …”
[5]: “Kalecik – Vikipedi”
[6]: “ankara kalecik kalesi – ekşi sözlük”